19 Mayıs 2012 Cumartesi




AŞK
Şimdi sen kalkıp gidiyorsun. Git. 
Gözlerin durur mu onlar da gidiyorlar. Gitsinler. 
Oysa ben senin gözlerinsiz edemem bilirsin 
Oysa Allah bilir bugün iyi uyanmıştık 
Sevgiyeydi ilk açılışı gözlerimizin sırf onaydı 
Bir kuş konmuş parmaklarıma uzun uzun ötmüştü 
Bir sevişmek gelmiş bir daha gitmemişti 
Yoktu dünlerde evvelsi günlerdeki yoksulluğumuz 
Sanki hiç olmamıştı 


Oysa kalbim işte şuracıkta çarpıyordu 
Şurda senin gözlerindeki bakımsız mavi, güzel laflı İstanbullar 
Şurda da etin çoğalıyordu dokundukça lafların dünyaların 
Öyle düzeltici öyle yerine getiriciydi sevmek 
Ki Karakoy köprüsüne yağmur yağarken 
Bıraksalar gökyüzü kendini ikiye bölecekti 
Çünkü iki kişiydik 



CEMAL SÜREYA 

13 Mayıs 2012 Pazar


anne...biliyorum uzaktasın dokunabileceğimden çok uzakta... görebileceğimden... işitemeyeceğim kadar uzak bana sesin... seni öylesine özledim ki... ruhun bana dokunurken tek yakınımdaki oyken seni böylesine severken özlemişken tek istediğim yanında olmak...anneler günün kutlu olsun...

6 Mayıs 2012 Pazar



HADİ GİT
Git iş işten geçmeden, çok geç olmadan vakit, 
Günahıma girmeden, katilim olmadan git! 

Git de şen şakrak geçen günlerine gün ekle, 
Beni kahkahaların sustuğu yerde bekle. 

Git ki siyah gözlerin arkada kalmasınlar, 
Git ki gamlı yüzümün hüznüyle dolmasınlar. 

Mademki benli hayat sana kafes kadar dar, 
Uzaklaş ellerimden uçabildiğin kadar. 

Hadi git, benden sana dilediğince izin, 
Öyle bir uzaklaş ki karda kalmasın izin. 

Kahrımın nedenini söylesem irkilirler; 
Çünkü herkes beni Kays, seni Leyla bilirler. 

Sanırlar ki sen beni biricik yar saymıştın; 
Oysaki hep yedekte, hep elde var saymıştın. 

Hadi git, ne bir adres, ne bir hatıra bırak, 
Zannetme ki, pişmanlık, mutluluk kadar ırak! 

Sanma ki fasl-ı bahar geldiğim gibi gitmez, 
Sanma ki hüsranını görmeye ömrüm yetmez. 

Her darbene tahammül edecektir bedenim, 
Gururum mani olur perişanıma benim. 

Yari Ferhat olanın ellerle ülfeti ne? 
Şirin ol katlanayım dağ gibi külfetine. 

Henüz layık değilken tomurcuk kadar aşka, 
Sana gül bahçesini kim açar benden başka! 

Hercai arılara meyhanedir çiçekler, 
Kim bilir şerefinden kaç kadeh içecekler! 

Mademki aşk tablosunun takdirinden acizsin, 
Git de çağdaş ressamlar modern resimler çizsin. 

Ne vedaya gerek var, ne de mektuba hacet, 
Git de Allah aşkına bir selama muhtaç et! 

Güllere de aşk olsun gene sen kokacaksan! 
Fallara da aşk olsun gene sen çıkacaksan! 

Kopsun nerden inceyse artık bu bağ, bu düğüm! 
Her gece daha berbat, daha vahim gördüğüm. 

Korkulu düşlerimi yorumdan kaçırıyorum; 
Sırf sana üzülüyor, sırf sana acıyorum! 

Git iş işten geçmeden, çok geç olmadan vakit, 
Günahıma girmeden, katilim olmadan git! ...


CEMAL SAFİ

29 Nisan 2012 Pazar

Ağırdır sevmelerim , her yürek taşıyamaz. 
Büyüktür umutlarım, her omuz kaldıramaz.

Nazım Hikmet

22 Nisan 2012 Pazar

SESSİZ GEMİ
Artık demir almak günü gelmişse zamandan, 
Meçhule giden bir gemi kalkar bu limandan. 

Hiç yolcusu yokmuş gibi sessizce alır yol; 
Sallanmaz o kalkışta ne mendil ne de bir kol. 

Rıhtımda kalanlar bu seyahatten elemli, 
Günlerce siyah ufka bakar gözleri nemli. 

Biçare gönüller. Ne giden son gemidir bu. 
Hicranlı hayatın ne de son matemidir bu. 

Dünyada sevilmiş ve seven nafile bekler; 
Bilmez ki, giden sevgililer dönmeyecekler. 

Bir çok gidenin her biri memnun ki yerinden. 
Bir çok seneler geçti; dönen yok seferinden

YAHYA KEMAL BEYATLI

13 Nisan 2012 Cuma

benzemez kimse sana...
sen gittiğinde sımsıcak mayıs öğleninde...
biliyorsun  ya işte güneş sönmüştü ve içimde ne varsa sımsıcak içimde ne varsa güneşi söndürmeye yetti...
sen gittiğinde ne varsa yok oldu bende...
seni hiç tanımadım ama sen beni tanıyorsun...
seni hiç tanımadım ama seni hep sevdim ve sen hiç kimseye benzemedin.
seni çok özledim.

8 Nisan 2012 Pazar

Geçmişimde ne kadar üzüntü varsa;
Hepsini sildim.....
Yarınlarım artık dünsüzdür!...
Kaybettiğimi sandıklarıma da yol verdim;
Artık hepsi hükümsüzdür...